Resibu Logo
Sıfır Atık Şantiyede Yönetim Planı ve Personel Eğitimi: Başarıyı Sağlama Yöntemleri

Sıfır Atık Şantiyede Yönetim Planı ve Personel Eğitimi: Başarıyı Sağlama Yöntemleri

Sıfır Atık Şantiyede Yönetim Planı, sürecin başarısı için net hedefler, görev tanımları ve ölçülebilir performans göstergeleri içermelidir. Plan; atık türlerinin belirlenmesi, kaynağında ayrıştırma yöntemleri, geçici depolama alanları ve lisanslı geri kazanım/bertaraf süreçlerini kapsayacak şekilde hazırlanmalıdır. Ayrıca malzeme tedarikinden uygulamaya kadar tüm iş akışlarında atık oluşumunu azaltmaya yönelik önleyici adımlar (doğru metraj, tekrar kullanım, modüler çözümler) planın temelini oluşturur. Planın düzenli olarak güncellenmesi ve saha gerçeklerine göre revize edilmesi sürdürülebilirliği güçlendirir.

Personel Eğitimi, sıfır atık uygulamalarının sahada doğru ve sürekli biçimde hayata geçirilmesini sağlar. Eğitimler; şantiye çalışanları, taşeronlar ve yöneticileri kapsamalı, görsel anlatımlar ve uygulamalı örneklerle desteklenmelidir. Atık ayrıştırma kuralları, etiketleme, renk kodları, tehlikeli atık farkındalığı ve iş güvenliği ilişkisi net biçimde aktarılmalıdır. Yeni başlayan personel için oryantasyon eğitimleri zorunlu tutulmalı, periyodik tazeleme eğitimleriyle bilgi sürekliliği sağlanmalıdır.

Başarıyı Sağlama Yöntemleri arasında güçlü bir liderlik, düzenli denetim ve geri bildirim mekanizmaları yer alır. Şantiye içinde sorumlu ekiplerin atanması, performans takibi (aylık atık miktarı, geri kazanım oranı) ve görünür panolarla sonuçların paylaşılması motivasyonu artırır. Başarılı uygulamaların ödüllendirilmesi, uygunsuzluklarda ise düzeltici faaliyetlerin hızlıca devreye alınması gerekir. Bu bütüncül yaklaşım, sıfır atık hedeflerinin sahada kalıcı ve ölçülebilir şekilde gerçekleşmesini sağlar.

Detaylı Atık Yönetim Planı Hazırlama Aşamaları
Detaylı Atık Yönetim Planı Hazırlama Aşamaları, sistematik ve belgelendirilebilir bir süreç izlenerek oluşturulmalıdır. Aşağıda, özellikle şantiye ve büyük ölçekli projelerde uygulanabilecek şekilde adım adım açıklanmıştır:

1. Mevcut Durum Analizi ve Atık Envanteri Oluşturma
İlk aşamada proje alanında oluşabilecek atık türleri belirlenir. İnşaat ve yıkıntı atıkları, ambalaj atıkları, metal, ahşap, plastik, beton, hafriyat, tehlikeli atıklar ve evsel nitelikli atıklar ayrı ayrı analiz edilir. Hangi iş kaleminde, ne miktarda ve hangi sıklıkta atık oluşacağı tahmin edilerek atık envanteri hazırlanır. Bu analiz, planın gerçekçi ve uygulanabilir olmasını sağlar.

2. Yasal Mevzuat ve Sorumlulukların Belirlenmesi
Atık Yönetim Planı, yürürlükteki Sıfır Atık Yönetmeliği, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Yönetmeliği ve ilgili çevre mevzuatına uygun şekilde kurgulanmalıdır. Bu aşamada işveren, şantiye şefi, çevre görevlisi ve taşeronların yetki ve sorumlulukları netleştirilir. Atık yönetiminden sorumlu kişi veya ekip atanır ve resmi kayıtlarda belirtilir.

3. Atık Önleme ve Azaltma Stratejilerinin Tanımlanması
Planın en kritik aşaması atık oluşumunu kaynağında önleme yaklaşımıdır. Doğru metraj çalışmaları, fazla malzeme siparişinin önlenmesi, tekrar kullanılabilir kalıp ve ekipman tercihleri, iade edilebilir ambalaj sistemleri bu aşamada planlanır. Amaç, atık yönetmekten önce atık oluşmasını minimize etmektir.

4. Kaynağında Ayrıştırma ve Toplama Sistemi Tasarımı
Atıkların türlerine göre renk kodlu ve etiketli ayrıştırma ekipmanları belirlenir. Şantiye içinde konteyner, kutu ve geçici depolama alanlarının konumları plan üzerinde işaretlenir. Tehlikeli atıklar için ayrı ve güvenli alanlar oluşturulur. Bu aşamada, atıkların birbirine karışmasını önleyecek fiziksel ve operasyonel önlemler tanımlanır.

5. Geçici Depolama, Taşıma ve Lisanslı Teslim Süreçleri
Toplanan atıkların geçici depolama koşulları, maksimum bekleme süreleri ve güvenlik önlemleri belirlenir. Atıkların lisanslı geri kazanım veya bertaraf tesislerine hangi periyotlarla ve hangi firmalar aracılığıyla gönderileceği planlanır. Ulusal Atık Taşıma Formu (UATF) ve ilgili belgelerin nasıl doldurulacağı netleştirilir.

6. Eğitim, Denetim ve Uygulama Talimatlarının Hazırlanması
Planın uygulanabilir olması için tüm personeli kapsayan eğitim içerikleri hazırlanır. Atık ayrıştırma talimatları, görsel şemalar ve saha panoları oluşturulur. İç denetim sıklığı, uygunsuzluk tespiti ve düzeltici faaliyet prosedürleri bu aşamada tanımlanır.

7. İzleme, Raporlama ve Sürekli İyileştirme
Son aşamada performans göstergeleri belirlenir (oluşan atık miktarı, geri kazanım oranı, tehlikeli atık hacmi vb.). Aylık ve yıllık atık yönetim raporları hazırlanarak üst yönetime sunulur. Elde edilen veriler doğrultusunda plan düzenli olarak güncellenir ve sistem sürekli iyileştirilir.

Atık Yönetim Planının İçeriği ve Kim Tarafından Onaylanır?
Atık Yönetim Planının İçeriği, yürürlükteki çevre mevzuatına uygun, denetlenebilir ve uygulanabilir olacak şekilde hazırlanmalıdır. Planın temel bölümleri; tesis ya da şantiyeye ait genel bilgiler (adres, faaliyet konusu, kapasite, sorumlu kişiler), oluşacak atık türleri ve kodları, yıllık tahmini atık miktarları ve atıkların kaynağında ayrı toplanma yöntemlerini kapsar. Ayrıca geçici depolama alanlarının tanımı, etiketleme ve renk kodları, tehlikeli atıkların yönetimi, taşıma ve lisanslı tesislere teslim süreçleri plan içinde açıkça belirtilir.

Planın bir diğer önemli içeriği organizasyon yapısı ve sorumluluk dağılımıdır. Atık yönetiminden sorumlu çevre görevlisi veya yetkili personelin adı, unvanı ve görev tanımı yer alır. Personel eğitim planı, denetim ve izleme yöntemleri, tutulacak kayıtlar (UATF, tartım fişleri, teslim tutanakları) ile raporlama periyotları detaylandırılır. Ayrıca acil durumlar, uygunsuzluklar ve mevzuata aykırı durumlar için düzeltici ve önleyici faaliyetler de planın ayrılmaz bir parçasıdır.

Atık Yönetim Planı, tesis veya şantiye adına işveren/yapı sahibi tarafından hazırlanır ya da yetkilendirilmiş çevre görevlisi tarafından düzenlenir ve işveren tarafından onaylanır. Plan, gerekli durumlarda ilgili belediye, il çevre, şehircilik ve iklim değişikliği müdürlüğü veya Sıfır Atık Bilgi Sistemi üzerinden değerlendirmeye sunulur. Denetim yetkisi ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yetkili idarelerdedir; uygun bulunması halinde plan resmiyet kazanır ve uygulamaya alınır.

İnşaat Yönetim Planı Nedir ve Sıfır Atıkla Entegrasyonu
İnşaat Yönetim Planı (İYP), bir yapım sürecinin başlangıcından teslimine kadar olan tüm faaliyetlerin zaman, maliyet, kalite, iş güvenliği ve çevre boyutlarıyla nasıl yönetileceğini tanımlayan temel dokümandır. Bu plan; iş programı, organizasyon şeması, tedarik ve lojistik süreçleri, saha yerleşimi, kalite kontrol yöntemleri ve yasal yükümlülükleri kapsar. Amaç, inşaat sürecinin kontrollü, izlenebilir ve sürdürülebilir biçimde yürütülmesini sağlamaktır.

Sıfır Atıkla entegrasyon, İnşaat Yönetim Planı’nın çevresel sürdürülebilirlik bileşenini güçlendirir ve atık yönetimini planın ayrılmaz bir parçası haline getirir. Bu entegrasyon kapsamında atık oluşumunu azaltmaya yönelik metraj planlaması, tekrar kullanılabilir kalıp ve ekipman tercihleri, malzeme depolama düzeni ve kaynağında ayrıştırma sistemleri İYP içine entegre edilir. Ayrıca Sıfır Atık Yönetim Planı, İYP’nin çevre yönetimi başlığı altında alt plan olarak konumlandırılır ve saha uygulamaları bu doğrultuda şekillendirilir.

Uygulamada başarı, İnşaat Yönetim Planı ile Sıfır Atık yaklaşımının eş zamanlı yürütülmesine bağlıdır. Sorumlu ekiplerin tanımlanması, personel eğitimleri, düzenli denetimler ve performans göstergeleri (geri kazanım oranı, atık azaltım miktarı) entegrasyonu güçlendirir. Bu bütüncül yapı sayesinde hem yasal uyum sağlanır hem de maliyet avantajı, çevresel fayda ve kurumsal itibar artışı elde edilir.

Personel Eğitimi ve Farkındalık Oluşturma
Personel Eğitimi, sıfır atık uygulamalarının sahada doğru, sürekli ve standartlara uygun şekilde yürütülmesinin temel unsurudur. Eğitim programları; şantiye çalışanları, teknik ekipler, taşeronlar ve yöneticileri kapsayacak biçimde planlanmalı; atık türleri, kaynağında ayrıştırma, renk kodları, etiketleme, geçici depolama ve tehlikeli atık prosedürleri net olarak aktarılmalıdır. Yeni başlayan personel için zorunlu oryantasyon eğitimleri düzenlenmeli, mevcut çalışanlar için ise periyodik tazeleme eğitimleriyle bilgi güncelliği sağlanmalıdır.
Farkındalık oluşturma, eğitimin sürekliliğini ve davranışa dönüşmesini destekler. Şantiye içinde görsel panolar, bilgilendirici afişler, yönlendirme etiketleri ve kısa talimat kartları kullanılarak doğru uygulamalar sürekli hatırlatılmalıdır. Günlük iş akışında atık ayrıştırmanın neden önemli olduğu; çevresel etkiler, yasal yükümlülükler ve maliyet avantajlarıyla birlikte anlatılmalıdır. Bu yaklaşım, personelin süreci “ek iş” değil, işin doğal bir parçası olarak benimsemesini sağlar.

Süreklilik ve motivasyon, eğitim ve farkındalık çalışmalarının başarısını belirler. Uygulamaların düzenli olarak denetlenmesi, doğru davranışların görünür şekilde takdir edilmesi ve başarılı ekiplerin ödüllendirilmesi katılımı artırır. Geri bildirim mekanizmaları sayesinde sahadan gelen sorunlar hızlıca çözülür ve eğitim içerikleri güncellenir. Böylece personel eğitimi ve farkındalık çalışmaları, sıfır atık hedeflerinin kalıcı ve ölçülebilir şekilde hayata geçirilmesini sağlar.

Sıfır Atık Projesi İçin Neler Yapılabilir? 
Sıfır Atık Projesi için şantiyede yapılabilecek uygulamalar, atık oluşumunu kaynağında azaltmayı ve geri kazanımı artırmayı hedefleyen somut adımlara dayanır. Öncelikle malzeme planlaması ve doğru metraj çalışmalarıyla fazla siparişin önüne geçilebilir. Tekrar kullanılabilir kalıp sistemleri, paletli ve iade edilebilir ambalajlar, dökme malzeme kullanımı (big-bag, silo) gibi tercihler ambalaj ve malzeme atığını ciddi ölçüde azaltır. Şantiye yerleşim planında depolama alanlarının düzenli kurgulanması da kırılma, bozulma ve zayi oranlarını düşürür.

Kaynağında ayrıştırma uygulamaları, sıfır atığın sahadaki en görünür adımıdır. Beton, metal, ahşap, plastik, ambalaj ve evsel atıklar için renk kodlu ve etiketli konteynerler yerleştirilir; tehlikeli atıklar (yağ, boya, solvent, kontamine bez vb.) için ayrı ve güvenli alanlar oluşturulur. Kırılan tuğla ve beton atıkları dolgu veya yol altı malzemesi olarak tekrar değerlendirilebilir, ahşap kalıp parçaları geçici işlerde yeniden kullanılabilir. Bu uygulamalar hem bertaraf maliyetini düşürür hem de geri kazanım oranını artırır.

Personel katılımını artıran pratik uygulamalar da projenin başarısını destekler. Günlük toolbox toplantılarında kısa sıfır atık hatırlatmaları yapılabilir, şantiye içinde görsel bilgilendirme panoları kullanılabilir. Ayrıştırmayı doğru yapan ekiplerin aylık olarak duyurulması veya küçük teşviklerle ödüllendirilmesi farkındalığı güçlendirir. Taşeron sözleşmelerine sıfır atık ve atık ayrıştırma şartlarının eklenmesi, uygulamanın sürekliliğini sağlar.

Dijital ve izlenebilir çözümler ise süreci ölçülebilir kılar. Aylık atık miktarlarının kayıt altına alınması, geri kazanım oranlarının raporlanması ve lisanslı firmalara teslim edilen atıkların belgelenmesi sıfır atık performansını net biçimde ortaya koyar. Bu sayede şantiye, hem mevzuata uyum sağlar hem de çevresel sorumluluk, maliyet avantajı ve kurumsal itibar açısından somut kazanımlar elde eder.

Sıfır Atık Okul/Şantiye Girişi Nasıl Yapılır? 
Sıfır Atık okul/şantiye girişi, sürecin ilk gününden itibaren doğru alışkanlıkların kazandırılmasını hedefleyen planlı bir başlangıçla yapılmalıdır. Öncelikle kurumun mevcut durumu analiz edilir; oluşan atık türleri belirlenir ve buna uygun Sıfır Atık Yönetim Planı hazırlanır. Giriş aşamasında alan yerleşimi (ayrıştırma kutuları, geçici depolama alanları), sorumlu kişiler ve uygulama takvimi netleştirilir. Bu hazırlık, eğitimin sahaya doğrudan yansımasını sağlar.

Eğitim süreci, sıfır atık girişinin en kritik adımıdır. Okullarda öğretmenler, idari personel ve öğrenciler; şantiyelerde ise çalışanlar, taşeronlar ve yöneticiler hedef kitleye göre ayrı ayrı bilgilendirilmelidir. Eğitimlerde atık türleri, kaynağında ayrıştırma, renk kodları, günlük hayatta ve sahada yapılması gerekenler sade ve anlaşılır bir dille anlatılmalıdır. Kısa sunumlar, uygulamalı anlatımlar ve görsel materyaller (afiş, pano, etiket) eğitimin kalıcılığını artırır.

Katılımı artırmak, sistemin sürdürülebilirliğini belirler. Okullarda sınıf bazlı sorumluluklar, çevre kulüpleri ve küçük yarışmalar; şantiyelerde ise ekip bazlı görev dağılımları ve günlük hatırlatmalar etkili olur. Ayrıştırmayı doğru yapan birimlerin görünür şekilde takdir edilmesi, katılımı gönüllü hale getirir. Bu aşamada sıfır atığın sadece bir zorunluluk değil, ortak bir sorumluluk olduğu vurgulanmalıdır.

Süreklilik ve izleme, giriş sürecinin tamamlayıcı unsurudur. Düzenli denetimler, kısa geri bildirim toplantıları ve aylık değerlendirmelerle uygulamanın doğru ilerleyip ilerlemediği kontrol edilir. Eğitimler belirli aralıklarla tekrarlanır, yeni katılanlar için oryantasyon süreci işletilir. Bu yaklaşım sayesinde sıfır atık uygulaması okul veya şantiyede kalıcı bir kültüre dönüşür ve somut çevresel kazanımlar sağlar.

Yönetimsel Zorluklar ve Apartman Yönetimi Örneği
Yönetimsel zorluklar, sıfır atık uygulamalarının apartman ve site ölçeğinde hayata geçirilmesinde en sık karşılaşılan sorunların başında gelir. En önemli güçlükler; kat maliklerinin ve kiracıların farklı alışkanlıklara sahip olması, yeterli bilgilendirme yapılmaması, sorumluluk paylaşımının net olmaması ve denetim eksikliğidir. Ayrıca apartmanlarda alan kısıtı, ayrıştırma ekipmanlarının yanlış konumlandırılması ve düzenli takip yapılmaması da sistemin sürdürülebilirliğini zorlaştırır. Bu durum, iyi niyetle başlatılan sıfır atık uygulamalarının kısa sürede etkisini kaybetmesine yol açabilir.

Apartman yönetimi örneğinde, bu zorlukların aşılabilmesi için yönetimin aktif rol alması kritik öneme sahiptir. Yönetici veya site yönetimi tarafından basit ve anlaşılır bir Atık Yönetim Planı hazırlanmalı; hangi atığın nereye atılacağı, ortak alanlardaki ayrıştırma kutularının kullanımı ve sorumluluklar açıkça tanımlanmalıdır. Kat sakinlerine yönelik kısa bilgilendirme toplantıları, duyuru panoları ve asansör içi bilgilendirici görseller farkındalığı artırır. Yeni taşınanlar için kısa bir bilgilendirme notu veya rehber sunulması da sürekliliği destekler.
Başarılı uygulamalarda, apartman yönetimi düzenli kontrol ve geri bildirim mekanizması kurar. Ayrıştırmanın doğru yapılıp yapılmadığı belirli aralıklarla kontrol edilir, yaşanan sorunlar kat sakinleriyle şeffaf şekilde paylaşılır. Doğru uygulamaların takdir edilmesi ve küçük teşvikler (örneğin aidat bilgilendirmelerinde geri dönüşüm başarılarının paylaşılması) katılımı artırır. Bu yaklaşım sayesinde sıfır atık, apartmanlarda yönetimsel bir yük olmaktan çıkarak ortak yaşam kültürünün doğal bir parçası haline gelir.

İlk Defa Bir Apartman Yönetimi Nasıl Oluşturulur?
İlk defa bir apartman yönetimi oluşturulurken, süreç Kat Mülkiyeti Kanunu’na uygun, şeffaf ve katılımcı bir yaklaşımla yürütülmelidir. Öncelikle apartmanda kat maliklerinin katılımıyla bir kuruluş toplantısı yapılır. Bu toplantıda geçici yönetici veya yönetim kurulu seçilir, yönetim süresinin (genellikle 1 yıl) ne kadar olacağı belirlenir. Ayrıca apartmanın ihtiyaçları (temizlik, bakım, güvenlik, asansör, çevre düzeni gibi) tespit edilerek yönetimin öncelikleri netleştirilir.

Yönetim organizasyonunun kurulması, işleyişin sağlıklı olması için kritik bir adımdır. Apartman tek blok ise genellikle bir yönetici, büyük sitelerde ise yönetim kurulu ve denetçi seçilir. Yönetici; aidatların toplanması, ortak giderlerin ödenmesi, bakım-onarım işlerinin takibi ve resmi yazışmalardan sorumludur. Denetçi ise gelir-gider kayıtlarını ve yönetim faaliyetlerini düzenli olarak kontrol eder. Bu görev ve yetkiler yazılı hale getirilerek tüm kat maliklerine duyurulmalıdır.

Yönetim planı ve mali süreçlerin belirlenmesi, sürdürülebilir bir yapı oluşturur. Aidat miktarları, ödeme takvimi, ortak alan kullanım kuralları ve yaptırımlar yönetim planında açıkça yer almalıdır. Gelir-gider defteri, karar defteri ve evrak kayıt sistemi düzenli şekilde tutulmalıdır. Gerekirse profesyonel apartman yönetim firmalarından destek alınabilir. Bu sistematik yaklaşım, yeni kurulan apartman yönetiminin güvenilir, düzenli ve uzun vadeli bir şekilde işlemesini sağlar.

Yönetim Planı Kaç Oyla Kabul Edilir? 
Yönetim planının kabulü, Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) kapsamında belirli oy çokluklarına bağlanmıştır ve bu oranlar, planın ilk kez oluşturulması ile sonradan değiştirilmesi durumlarına göre farklılık gösterir. Bu ayrım, idari süreçlerin doğru yürütülmesi açısından kritik öneme sahiptir.
İlk defa yönetim planı kabul edilecekse, yani yeni bir apartman ya da site kuruluyorsa, yönetim planı kat mülkiyeti tesis edilirken tapuya tescil edilir. Bu aşamada, plan genellikle bütün kat maliklerinin onayıyla kabul edilmiş sayılır; çünkü yönetim planı, ana taşınmazın ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilir. Uygulamada bu plan, yapı ruhsatı ve kat mülkiyeti işlemleri sırasında oluşturulduğu için ayrıca bir oy sayımı yapılmaz.

Mevcut bir apartmanda yönetim planı değiştirilecekse, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 28. maddesi gereği kat maliklerinin beşte dördünün (4/5) yazılı onayı gerekir. Bu oran hem arsa payı hem de kişi sayısı açısından sağlanmalıdır. Örneğin 20 bağımsız bölüm bulunan bir apartmanda, en az 16 kat malikinin kabul oyu olmadan yönetim planı değiştirilemez. Salt çoğunluk (yarıdan bir fazla) bu tür kararlar için yeterli değildir.
İdari açıdan dikkat edilmesi gerekenler, kararın geçerli sayılması için toplantı çağrısının usulüne uygun yapılması, alınan kararın karar defterine yazılması, imzalanması ve gerekiyorsa noter onaylı yönetim planı değişikliğinin tapuya tescil edilmesidir. Bu prosedürler eksik olursa, yönetim planı değişikliği hukuken geçersiz sayılabilir ve itirazlara açık hale gelir. Bu nedenle oy oranı kadar belgelendirme ve kayıt süreci de yönetimsel açıdan büyük önem taşır.

Bina Yönetim Ücreti Ne Kadar ve Yönetici Görev Süresi
Bina yönetim ücreti, apartmanın büyüklüğüne, daire sayısına, ortak alanların kapsamına ve yönetimin profesyonel olup olmamasına göre değişiklik gösterir. Kendi içinden seçilen (kat maliki) yönetici için çoğu apartmanda ayrıca bir “maaş” ödenmez; bunun yerine aidattan muafiyet, indirim ya da sembolik bir ödeme uygulanır. Bu tutar genellikle aylık birkaç yüz TL karşılığı olacak şekilde aidata yansıtılır. Profesyonel apartman/site yönetim firmalarında ise 2025 itibarıyla yönetim bedeli, küçük apartmanlarda daire başına aylık ortalama 150–300 TL, büyük sitelerde ise hizmet kapsamına göre 300–600 TL ve üzerine çıkabilmektedir. Bu ücret; muhasebe, tahsilat, bakım organizasyonu ve resmi işlemleri kapsar.

Yönetici görev süresi, Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre en fazla 1 yıl olarak belirlenir. Yönetici, kat malikleri kurulunda seçilir ve görev süresi dolduğunda yeniden seçilmesi mümkündür. Aynı kişi arka arkaya yönetici olabilir; kanunen bir sınır yoktur. Ancak görev süresi dolmadan yönetici değiştirilmek istenirse, kat malikleri kurulunun çoğunluk kararı ile bu işlem yapılabilir.

İdari açıdan önemli bir nokta, yönetici ücretinin ve görev süresinin mutlaka kat malikleri kurulu kararıyla belirlenmesi ve karar defterine yazılmasıdır. Ücret net değilse ya da yazılı karara bağlanmamışsa, sonradan itiraz ve anlaşmazlıklar doğabilir. Bu nedenle hem yönetim ücreti hem de görev süresi açık, şeffaf ve belgeli şekilde kararlaştırılmalıdır.

Yönetim Değişikliği ve Atık Yönetimi Kararları
Yönetim değişikliği, apartman veya site genelinde alınmış kararların geçerliliğini otomatik olarak ortadan kaldırmaz. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, kat malikleri kurulu tarafından usulüne uygun şekilde alınmış atık yönetimi ve sıfır atık kararları, yeni yönetim göreve gelse dahi yürürlükte kalır. Yeni yönetim; önceki dönemde alınan kararları, yapılan sözleşmeleri ve uygulamaya konulan sistemleri devralmakla yükümlüdür. Ancak uygulamada, yönetim değişikliğiyle birlikte takip ve denetimin zayıflaması sık karşılaşılan bir sorundur.

Atık yönetimi kararlarının devamlılığı için yeni yönetimin ilk yapması gereken, mevcut durumun kısa bir değerlendirmesini yapmak ve alınmış kararları kat malikleriyle şeffaf biçimde paylaşmaktır. Ayrıştırma sistemi, kullanılan ekipmanlar, lisanslı firmalarla yapılan anlaşmalar ve mevcut sorunlar netleştirilmelidir. Gerekli görülürse, kat malikleri kurulunda gündem maddesi açılarak atık yönetimi kararları güncellenebilir veya güçlendirilebilir. Bu tür kararlar genellikle salt çoğunluk ile alınabilir; yönetim planı değişikliği gerektiren durumlarda ise 4/5 oy şartı aranır.
Sağlıklı bir geçiş için, atık yönetimi uygulamalarının yazılı hale getirilmesi büyük önem taşır. Basit bir atık yönetim talimatı, duyuru metinleri ve periyodik kontrol planları yeni yönetime rehberlik eder. Böylece sıfır atık uygulamaları kişilere bağlı kalmadan kurumsal bir yapıya dönüşür. Bu yaklaşım, yönetim değişikliklerinden bağımsız olarak atık yönetiminin sürdürülebilir ve düzenli şekilde devam etmesini sağlar.

18-12-2025 23:00:06