Resibu Logo
Yeni Mezun Mühendis Maaşları 2025: İşsizlik Gerçeği ve En Karlı Sektörler

Yeni Mezun Mühendis Maaşları 2025: İşsizlik Gerçeği ve En Karlı Sektörler

2025 yılında yeni mezun mühendis maaşları, sektör ve şirket yapısına göre ciddi farklılıklar göstermektedir. Özel sektörde yeni mezun bir mühendisin başlangıç maaşı genel olarak 25.000–40.000 TL bandında şekillenmektedir. Ancak bu rakamlar, işsizlik gerçeği ile birlikte değerlendirilmelidir. Özellikle inşaat, makine ve çevre mühendisliği gibi arzın yüksek olduğu alanlarda yeni mezunlar uzun süre iş arama süreciyle karşılaşabilmekte, bu durum da maaşları baskılamaktadır. Kamuda ise alımlar sınırlı olduğu için KPSS süreci beklenirken mezunların önemli bir kısmı geçici veya alan dışı işlere yönelmek zorunda kalmaktadır. Bu tablo, mühendislik diplomasının tek başına yeterli olmadığını; yabancı dil, yazılım bilgisi ve sektörel uzmanlığın maaş ve istihdamda belirleyici hâle geldiğini göstermektedir.

Öte yandan 2025 itibarıyla en kârlı mühendislik sektörleri daha net biçimde ayrışmaktadır. Savunma sanayi, yazılım ve teknoloji, enerji (özellikle yenilenebilir enerji), veri analitiği ve otomasyon alanlarında faaliyet gösteren firmalar yeni mezunlara 40.000 TL ve üzeri başlangıç maaşları sunabilmektedir. Bu sektörlerde işsizlik oranı görece düşük olup nitelikli aday talebi yüksektir. ASELSAN, HAVELSAN, TOGG gibi kurumsal yapılarda ya da global teknoloji firmalarında çalışan mühendisler hem daha yüksek gelir hem de hızlı kariyer ilerlemesi elde edebilmektedir. Dolayısıyla 2025’te yeni mezun mühendisler için kritik olan, sadece mezun olunan bölüm değil; hangi sektöre, hangi yetkinliklerle girildiğidir.

Yeni Mezun Mühendis Maaşları 
2025 yılı itibarıyla Türkiye’de yeni mezun mühendis maaşları, sektör, kurum türü ve çalışılan şehre göre değişkenlik gösteriyor. Özel sektörde yeni mezun mühendisler için yapılan piyasa anketlerine göre ortalama maaşlar yaklaşık 30.000 – 42.000 TL civarında seyretmektedir; örneğin endüstri mühendisliği gibi alanlarda yeni mezunlar için 30.713 TL – 42.998 TL aralığında maaşlar bildirilmiştir. Bilgisayar ve yazılım gibi teknoloji odaklı bölümlerde yeni mezun maaşları yaklaşık 31.736 TL – 50.163 TL aralığına çıkabilmektedir. Bu veriler sektörel maaş tablolarına dayanmaktadır. 

Kamu sektöründe ise maaş skalası farklılaşmaktadır. 2025 Temmuz dönemi itibarıyla yeni mezun mühendislerin kamu maaşları 1/4 derecesiyle yaklaşık 67.691 TL seviyesinde rapor edilmiştir; bu, özel sektöre kıyasla belirgin olarak daha yüksek bir başlangıç seviyesidir. Ayrıca genel mühendislik maaş ortalamaları eleman.net gibi kaynaklarda ortalamada 36.300 TL civarında bildirilmekte olup, deneyim arttıkça bu rakam yükselebilmektedir. 

Bu veriler, yeni mezun mühendislerin maaşlarının sadece bölüm ve tecrübe ile değil aynı zamanda kamu/özel sektör farkı, şehir ve şirketin büyüklüğü gibi faktörlere göre geniş bir aralıkta değiştiğini gösteriyor. Kamuya atanan mühendisler genellikle daha yüksek başlangıç maaşı alırken, özel sektörde maaşlar şirket politikalarına ve sektörel talebe göre farklılaşmaktadır.

Özel Sektörde Yeni Mezun Başlangıç Maaşları 
2025 yılında Türkiye özel sektöründe yeni mezun mühendislerin ortalama aylık başlangıç maaşları genellikle 22.000 TL – 30.000 TL civarındadır; bazı firmalarda daha yüksek tekliflerle yaklaşık 40.000 TL’ye kadar çıkabildiği görülmektedir. Bu rakamlar, mezuniyet sonrası ilk yıl için yaygın aralıklar olarak rapor edilmiştir. Örneğin bir sektör analizinde özel sektörde yeni mezun mühendisler için min. ~22.313 TL, ortalama ~26.500 TL ve maks. ~40.950 TL seviyeleri bildirilmiştir. Ayrıca diğer kaynaklar yeni mezun mühendis maaşlarını 20.000 TL – 30.000 TL aralığında göstermektedir. 

Ortalama ve “En İyi” Başlangıç Maaşları 

  • Ortalama Başlangıç: Çoğu mühendislik alanında yeni mezunlar için özel sektörde 25.000 TL – 30.000 TL civarında maaşlar yaygındır. 
  • Teknoloji / Yazılım: Yazılım ve teknoloji odaklı şirketlerde rekabet nedeniyle başlangıç maaşları daha yüksek olabilir; bazı firmalar yeni mezunlara 30.000 TL+ teklifler sunuyor. 
  • Sektör Üst Limiti: Belli özel sektörde, özellikle kurumsal veya yüksek talep gören alanlarda yeni mezun maaşları yaklaşık 40.000 TL’ye kadar çıkabiliyor. 

Özetle 2025’te yeni mezun mühendisler için özel sektörde ortalama maaş aralığı ~22.000 TL – 30.000 TL iken, en iyi teklifler ~35.000 TL – 40.000 TL seviyelerine ulaşabilmektedir. Maaşların seviyeleri; sektör, şirket büyüklüğü, bölge ve yetkinlikler gibi faktörlere göre değişmektedir. 

Şehir Farkları: İstanbul ve Ankara'da Yeni Mezun Mühendis Maaşı
2025 yılında İstanbul ve Ankara’da yeni mezun mühendis maaşları şehirler arasındaki fark, genel piyasa verilerine göre görece benzer seviyelerde seyretmekle birlikte bazı sektörlerde ve pozisyonlarda küçük farklılıklar gösterebilmektedir. Eleman.net’in 2025 verilerine göre mühendislerin ortalama maaşları İstanbul için ~37.900 TL, Ankara için de ~38.200 TL civarındadır; bu da iki şehir arasındaki maaş farkının çoğu mühendislik pozisyonu için çok büyük olmadığını göstermektedir. Ancak bu ortalamalar tüm deneyim seviyelerini kapsadığından yeni mezun özelinde rakamlar farklılaşabilir. Örneğin özel sektörde yeni mezun mühendisler genel olarak ~20.000 TL – 30.000 TL başlangıç maaşı bandında yer alırken, çalışılan sektöre ve şirkete göre bu rakam artabilir veya azalabilir. 

Teknoloji ve yazılım gibi yüksek talep gören alanlarda ise İstanbul’daki bazı firmalar, yaşam maliyetini dengelemek ve yetenek çekmek için maaşlara ek primler sunabiliyor; yazılım mühendisi gibi pozisyonlarda İstanbul ve Ankara’daki maaş farkı bazen %10–20’ye kadar yükselebiliyor. Bu özellikle yabancı sermayeli firmalar veya global bağlantılı startup’larda daha belirgindir. 

Özetle:

  • İstanbul ve Ankara’da mühendis maaşları ortalama olarak yakın seviyede olsa da, İstanbul’da özel sektörde talep ve yaşam maliyeti farkı nedeniyle bazı pozisyonlarda daha yüksek tekliflerle karşılaşmak mümkündür.
  • Yeni mezunlar için temel başlangıç maaş aralıkları her iki şehirde de benzer ancak İstanbul’da özellikle teknoloji sektöründe yüksek uç daha yaygındır.
  • Maaş farklılıkları sektör, şirket büyüklüğü ve pozisyonun niteliği gibi faktörlere bağlı olarak değişir.


Devlet Mühendis Maaşı 2025: Yeni Atanan Mühendis Ne Kadar Alır?
2025 yılı için devlet memuru mühendis maaşları, makam derecesi, kadro ve ek ödemelere göre değişmekle birlikte 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında belirleniyor. Yeni atanmış bir mühendisin maaşı genellikle 1/4 veya 8/1 derece/kademesinde hesaplanır ve bu kapsamda yeni başlayan mühendisler için net maaşlar yaklaşık 65.000 TL ile 76.000 TL arasında seyretmektedir. Örneğin bir mühendis 1/4 derecesiyle yaklaşık 65.760 TL civarında maaş alırken; zamlı yeni maaşlarda rakamlar 75.000 TL’nin üzerine kadar çıkabilmektedir. 

Bu maaşlar temel ücret olup ek tazminatlar, özel hizmet tazminatı, çocuk ve aile yardımı gibi ek ödemeler ile artış gösterebilir. Ayrıca, kamu kurumlarının mühendis pozisyonlarında görev süresi uzadıkça derece/kademe ilerlemesine bağlı olarak maaşlar artar ve bazı kurumlarda arazi, görev ve bölge tazminatları gibi ek kalemlerle gelir yükselir. Genel olarak kamu mühendis maaşları özel sektöre kıyasla belirgin şekilde daha yüksek olabilir ve devletin zam politikalarına göre dönemsel artışlar alır. 

İnşaat Sektöründe İşsizlik Gerçeği: Veriler ve Çözüm Önerileri
İnşaat sektöründe işsizlik, Türkiye’de son yıllarda mühendislik alanında en çok hissedilen yapısal sorunlardan biridir. Üniversitelerdeki kontenjan artışı, sektördeki dalgalı büyüme, kamu yatırımlarının dönemsel olarak yavaşlaması ve özel sektörde maliyet baskısı, özellikle yeni mezun inşaat mühendislerinin istihdamını zorlaştırmaktadır. Mezun sayısı artarken nitelikli ve sürdürülebilir iş pozisyonlarının aynı hızda artmaması, işsizlik oranlarını yukarı çekmektedir. Ayrıca birçok firma, yeni mezunlardan dahi şantiye tecrübesi, saha bilgisi ve yazılım yetkinliği talep etmekte; bu da mezuniyet sonrası geçiş sürecini daha sancılı hâle getirmektedir.

Bu sorunun çözümü için hem bireysel hem de yapısal adımlar gereklidir. Bireysel düzeyde inşaat mühendislerinin yalnızca klasik şantiye rollerine değil; proje yönetimi, maliyet kontrolü, BIM, planlama (Primavera, MS Project), sürdürülebilir yapılar ve enerji verimliliği gibi alanlara yönelmesi istihdam şansını ciddi biçimde artırmaktadır. Yabancı dil ve teknik yazılım bilgisi, özel sektörde fark yaratan temel kriterler hâline gelmiştir. Yapısal düzeyde ise üniversite kontenjanlarının sektör ihtiyacına göre düzenlenmesi, nitelikli staj ve aday mühendislik modellerinin yaygınlaştırılması ve kamuda mühendis istihdamının daha öngörülebilir hâle getirilmesi gerekmektedir. Aksi hâlde inşaat sektörü, iş hacmi olsa bile nitelikli mühendis işsizliği sorununu yaşamaya devam edecektir.

Türkiye'de Kaç İşsiz Mühendis Var? 
Türkiye’de işsiz mühendis sayısı net ve tek bir rakamla ifade edilememektedir; ancak TÜİK Hanehalkı İşgücü Araştırmaları, İŞKUR kayıtları ve meslek odalarının değerlendirmeleri birlikte ele alındığında 2024 sonu–2025 başı itibarıyla işsiz veya alanı dışında çalışan mühendis sayısının 200.000–250.000 bandında olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakam; aktif olarak iş arayan, iş bulamayıp umudunu yitirmiş (işgücüne dahil olmayan) ve geçici/alan dışı işlerde çalışan mühendisleri kapsamaktadır. Her yıl yaklaşık 70–80 bin yeni mühendis mezunu verilmesi, bu havuzun genişlemesine neden olmaktadır.

İşsizliğin mühendislik dallarına göre dağılımı homojen değildir. İnşaat, makine, çevre ve maden mühendisliği gibi kontenjanı yüksek bölümlerde işsizlik oranları daha belirgin hissedilirken; yazılım, bilgisayar, elektrik-elektronik ve savunma sanayiyle ilişkili alanlarda işsizlik görece daha düşüktür. Bunun temel nedeni, geleneksel sektörlerde yatırım ve istihdamın dönemsel olarak daralması; teknoloji ve savunma gibi alanlarda ise nitelikli iş gücüne olan talebin artmasıdır. Ayrıca birçok yeni mezun mühendisin, iş bulabilmek için asgari ücret düzeyinde veya mühendislik dışı pozisyonlarda çalıştığı görülmektedir.

Bu tablo, mühendis işsizliğinin yalnızca “iş yokluğu” değil, aynı zamanda uyumsuzluk (mismatch) problemi olduğunu göstermektedir. Üniversitelerdeki kontenjanların sektör ihtiyacının üzerinde olması, uygulama ve staj eksikliği, mezunların yazılım, yabancı dil ve proje yönetimi gibi becerilerde yetersiz kalması bu sorunu derinleştirmektedir. Çözüm; kontenjan planlamasının yeniden ele alınması, aday mühendislik ve nitelikli staj modellerinin yaygınlaştırılması, mühendislerin erken aşamada belirli alt uzmanlıklara yönlendirilmesi ve kamu–özel sektör istihdam politikalarının daha öngörülebilir hâle getirilmesinden geçmektedir. Aksi takdirde Türkiye’de mühendis sayısı artmaya devam ederken, nitelikli mühendis işsizliği kalıcı bir yapısal sorun olmaya devam edecektir.

Hangi Mühendislik Bölümleri Daha Çok İşsiz Kalıyor?
Türkiye’de mühendislik işsizliği bölümler arasında eşit dağılmamaktadır; bazı alanlar mezun sayısının fazlalığı ve sektörün daralması nedeniyle daha yüksek işsizlik riski taşımaktadır. Özellikle inşaat mühendisliği, son yıllarda kamu yatırımlarındaki yavaşlama, özel sektörde maliyet baskısı ve üniversite kontenjanlarının çok yüksek olması nedeniyle en fazla işsiz kalan mühendislik dallarının başında gelmektedir. Benzer şekilde makine mühendisliği de çok geniş bir mezun havuzuna sahip olduğu için rekabetin yoğun olduğu bölümlerden biridir. Bu alanlarda yeni mezunlar çoğu zaman düşük ücretli, geçici ya da alan dışı işlere yönelmek zorunda kalmaktadır.

İşsizlik riski yüksek olan diğer bölümler arasında çevre mühendisliği, maden mühendisliği ve jeoloji mühendisliği yer almaktadır. Bu alanlar, büyük ölçüde kamu projelerine ve belirli yatırım dönemlerine bağlıdır. Yatırımların yavaşladığı dönemlerde istihdam neredeyse durma noktasına gelmekte, mezunlar uzun süre iş aramaktadır. Ayrıca bu bölümlerde özel sektör seçeneklerinin sınırlı olması, kamudaki kadro sayısının ise oldukça az olması işsizliği artıran temel faktörlerdendir.

Buna karşılık yazılım, bilgisayar, elektrik-elektronik ve savunma sanayiyle ilişkili mühendislikler görece daha düşük işsizlik oranlarına sahiptir. Buradaki temel fark, bu alanların dijitalleşme, teknoloji ve ihracat odaklı büyüme ile doğrudan bağlantılı olmasıdır. Ancak önemli bir nokta şudur: Günümüzde işsizliği belirleyen tek unsur bölüm değil, mezunun sahip olduğu teknik yetkinlikler, yazılım bilgisi, yabancı dili ve uzmanlaşma alanıdır. Aynı bölümden mezun iki mühendis arasında, biri uzun süre işsiz kalırken diğeri kısa sürede iyi bir pozisyon bulabilmektedir. Bu nedenle “işsiz kalan bölüm” kavramı kadar, nitelik farkı da belirleyici hâle gelmiştir.

İşsizlik Riskini Azaltma: Yeni Mezunlar İçin Stratejik Uzmanlaşma
Yeni mezun mühendisler için işsizlik riskini azaltmanın en etkili yolu, genel mezun profili içinde kaybolmak yerine stratejik bir uzmanlaşma belirlemektir. Günümüzde yalnızca mühendislik diplomasına sahip olmak çoğu sektörde yeterli görülmemekte; firmalar mezunlardan ölçülebilir teknik beceriler ve uygulanabilir bilgi beklemektedir. Bu nedenle yeni mezunların, mezun oldukları bölümle uyumlu şekilde BIM, veri analizi, otomasyon, enerji verimliliği, yazılım tabanlı araçlar veya kalite–süreç yönetimi gibi somut alanlara yönelmesi, iş bulma süresini ciddi biçimde kısaltmaktadır. Uzmanlaşma, “her şeyi biraz bilen” değil, “belirli bir alanda fark yaratan” aday olmayı sağlar.

Stratejik uzmanlaşma aynı zamanda sektör seçimiyle birlikte düşünülmelidir. Savunma sanayi, yazılım ve teknoloji, yenilenebilir enerji, altyapı dijitalleşmesi ve üretim otomasyonu gibi alanlar, mezun sayısına kıyasla daha yüksek nitelikli iş gücü talebi barındırmaktadır. Bu alanlara yönelen yeni mezunların yabancı dil, sertifikasyon (örneğin Primavera, SAP, Python, AutoCAD Civil 3D, Revit) ve proje temelli deneyim kazanması büyük avantaj sağlar. Stajların yalnızca “zorunluluk” olarak değil, doğrudan uzmanlaşma alanını besleyen bir yatırım olarak değerlendirilmesi bu noktada kritik öneme sahiptir.

Son olarak işsizlik riskini azaltmak, yalnızca teknik becerilerle sınırlı değildir. Kariyer planlamasını erken yapmak, mezun olmadan önce hangi rolde çalışılmak istendiğini netleştirmek ve buna uygun bir CV–portföy oluşturmak gereklidir. Teknik bilginin yanında iletişim, problem çözme, raporlama ve ekip çalışması gibi yetkinlikler, işe alım süreçlerinde belirleyici hâle gelmiştir. Yeni mezunlar için sürdürülebilir başarı; rastgele başvurular yerine, hedeflenen sektöre yönelik bilinçli uzmanlaşma, sürekli öğrenme ve doğru pozisyonlama ile mümkündür.

Geleceğin Mühendislikleri ve En Karlı Sektörler
Geleceğin mühendislikleri, küresel ölçekte dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve otomasyon ekseninde şekillenmektedir. Özellikle yazılım mühendisliği, yapay zekâ ve veri mühendisliği önümüzdeki yıllarda hem istihdam hem de gelir açısından en güçlü alanlar arasında yer almaktadır. Büyük veri analizi, makine öğrenmesi ve siber güvenlik gibi alt uzmanlıklar; yalnızca teknoloji firmalarında değil, finans, sağlık, savunma ve üretim sektörlerinde de kritik hâle gelmiştir. Bu alanlarda çalışan mühendisler, küresel pazara hizmet verebildikleri için döviz bazlı gelir ve uzaktan çalışma gibi ek avantajlara da sahip olabilmektedir.

Bununla birlikte enerji ve sürdürülebilirlik odaklı mühendislikler de hızla değer kazanmaktadır. Yenilenebilir enerji mühendisliği, elektrik-elektronik, mekatronik ve çevre teknolojileri; karbon nötr hedefleri, yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği yatırımları sayesinde uzun vadeli ve istikrarlı bir büyüme potansiyeli sunmaktadır. Güneş ve rüzgâr enerjisi, batarya teknolojileri, akıllı şebekeler ve hidrojen sistemleri gibi alanlarda uzmanlaşan mühendisler, hem kamu hem de özel sektörde yüksek talep görmektedir.

En kârlı sektörler ise genellikle yüksek teknoloji ve ihracat odaklı alanlarda yoğunlaşmaktadır. Savunma sanayi, yazılım ve teknoloji, otomasyon-robotik, ileri üretim ve biyomedikal teknolojiler; mühendislik maaşlarının en hızlı yükseldiği sektörler arasındadır. Bu alanlarda kazancı belirleyen temel unsur bölümden çok uzmanlık derinliği, yazılım bilgisi, yabancı dil ve proje deneyimidir. Gelecekte başarılı olmak isteyen mühendisler için kritik strateji; geleneksel rollerde kalmak yerine, teknolojiyle entegre, ölçeklenebilir ve küresel karşılığı olan uzmanlık alanlarına yönelmektir.

2025'te Hangi Mesleklerin Önü Açık Olacak? 
2025’te İnşaat Teknolojileri Odaklı Öne Çıkacak Meslekler ve Kariyer Fırsatları
2025’te inşaat sektörü dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve teknoloji entegrasyonu ile birlikte klasik yapı rollerini aşan yeni meslekleri gündeme getiriyor. Artan teknoloji kullanımı inşaat alanında yalnızca fiziksel iş gücünü değil, analiz, planlama ve dijital modellerle bütünleşen uzmanlıkları de ön plana çıkarıyor. Yapı Bilgi Modellemesi (BIM), drone ile saha tarama, veri analiz uzmanlığı ve yapay zekâ destekli proje yönetimi gibi roller, sektörün büyüyen teknolojik altyapısına doğrudan katkı sağlıyor ve talep gören pozisyonlar arasında yer alıyor. Bu tür roller, geleneksel saha elemanlığından daha yüksek katma değerli bilgi becerisi gerektirir ve maaş ile kariyer fırsatlarını artırır. 

1. BIM Uzmanı ve Dijital Modelleme Uzmanı
BIM (Building Information Modeling) uzmanları, projelerin 3B modeller üzerinden tasarım, maliyet ve zaman planlamasını yaparak inşaat süreçlerini optimize eder. Dijital modelleme yetkinliği, inşaat firmalarının karmaşık projeleri daha verimli planlamasını sağlar ve bu alanda yetkin profesyonellere olan talep 2025’te yükselmiştir. 

2. Veri Analisti / İnşaat Veri Uzmanı
Büyük veri ve saha verilerini işleyerek proje performansını artırmak, kaynak planlamasını iyileştirmek ve hata öngörümleri geliştirmek için veri analistlerine ihtiyaç artmaktadır. Bu rol, teknoloji ile saha uygulamalarını birleştirir ve mühendislik bilgi birikimini ileri düzeyde bilgi işlem becerileriyle entegre eder. 

3. Drone Operatörü & Sahada Teknoloji Operasyonları
İnşaat sahalarında drone’lar, yüksek çözünürlüklü görüntüleme, LiDAR tarama ve 3D topografik veri toplama gibi görevlerde giderek yaygınlaşmaktadır. Bu da drone operasyonları ve saha veri yönetimi uzmanlarını önemli bir kariyer alanı haline getirmektedir. 

4. Proje / İnşaat Teknolojileri Yöneticisi
Teknolojiyi saha ile ilişkilendirerek verimliliği artıran proje yöneticileri, dijital araçları, sürdürülebilir malzemeleri ve iş güvenliği çözümlerini entegre eden liderler olarak öne çıkmaktadır. Bu pozisyon, inşaat projelerinin hem teknoloji hem de saha uygulamalarını yönetir. 

5. 3D Baskı & Robotik İnşaat Operatörleri
3D beton baskı teknolojileri, robotik ekipman operatörleri ve otomasyon uzmanları, inşaat süreçlerinin hızlanması ve maliyetlerin düşürülmesi hedefiyle yenilikçi üretim tekniklerinin parçası haline geliyor. Bu da robotik ve otomasyon alanındaki mühendislik rollerini sektörde özellikle ileri düzeye taşıyor. 

Sonuç:
2025’te inşaat sektörü, sadece klasik saha rollerine değil; dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve ileri teknoloji entegrasyonu ile şekillenen yeni meslek rotalarına yöneliyor. Bu trendler, inşaat mühendislerinin teknoloji odaklı beceriler geliştirmesi sayesinde iş güvencesi ve kariyer fırsatlarını artıracak şekilde gelişmektedir. 

En Karlı ve Yüksek Getirili Sektör Hangisi?
2025 itibarıyla en kârlı ve yüksek getirili sektör, net biçimde yazılım ve ileri teknoloji sektörüdür. Bu sektör; ölçeklenebilir iş modelleri, döviz bazlı gelir imkânı, küresel pazara erişim ve yüksek katma değer üretimi sayesinde diğer tüm sektörlerin önüne geçmektedir. Yazılım, yapay zekâ, veri bilimi ve siber güvenlik gibi alanlarda çalışan profesyoneller hem Türkiye’de hem de uluslararası pazarda ortalamanın çok üzerinde gelir elde edebilmektedir.

Bunun hemen ardından savunma sanayi ve ileri mühendislik teknolojileri gelmektedir. ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN gibi firmaların yer aldığı bu alan; yüksek bütçeli projeler, devlet destekli yatırımlar ve ihracat gücü sayesinde istikrarlı ve yüksek maaşlı bir yapı sunar. Uzmanlaşma arttıkça gelir hızla yükselir ve uzun vadeli iş güvencesi sağlanır. Aynı zamanda enerji sektörü (özellikle yenilenebilir enerji, batarya ve enerji depolama teknolojileri) de önümüzdeki yıllarda en yüksek getirili sektörler arasında yer almaktadır.

Özetle, en kârlı sektör tek başına “hangi bölüm” değil, hangi alanda derin uzmanlık geliştirildiğiyle ilgilidir. Genel sıralama şu şekildedir:

Yazılım & Yapay Zekâ & Veri
Savunma Sanayi & İleri Teknolojiler
Yenilenebilir Enerji & Enerji Teknolojileri
Otomasyon, Robotik & Endüstri 4.0
Finansal Teknolojiler (FinTech)
Yüksek gelir hedefleyenler için kritik nokta; geleneksel roller yerine teknolojiyle entegre, ihracat ve ölçeklenebilirliği olan alanlara yönelmektir.

18-12-2025 22:30:19