Resibu Logo
Zemin Etüt Raporu Yasal Geçerlilik Süresi, Maliyeti ve Hazırlama Süreci 

Zemin Etüt Raporu Yasal Geçerlilik Süresi, Maliyeti ve Hazırlama Süreci 

Zemin Etüt Raporu, yapı ruhsatı alınabilmesi için zorunlu teknik belgelerden biridir ve Türkiye’de yürürlükte olan İmar Kanunu, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı mevzuatına dayanır. Uygulamada zemin etüt raporlarının yasal geçerlilik süresi genellikle 5 yıl olarak kabul edilir. Ancak bu süre; parselde yapılan kazılar, çevredeki yeni yapılar, yeraltı su seviyesindeki değişimler veya yeni deprem yönetmeliklerinin yürürlüğe girmesi gibi durumlarda fiilen geçersiz hâle gelebilir. Ruhsat makamları, özellikle deprem riski yüksek bölgelerde, süresi dolmamış olsa bile raporun güncellenmesini talep edebilir.

Zemin etüt raporu maliyeti, parsel büyüklüğü, zemin sınıfı, sondaj derinliği, yapılacak deney sayısı ve yapı türüne göre değişkenlik gösterir. 2025 itibarıyla Türkiye genelinde konut projeleri için rapor bedelleri ortalama 30.000 TL ile 120.000 TL arasında değişmektedir. Çok katlı yapılar, ticari projeler veya zayıf zemin koşullarına sahip alanlarda maliyet artar; çünkü daha derin sondajlar, ilave SPT, CPT, laboratuvar deneyleri ve jeofizik çalışmalar gerekebilir. Düşük maliyetli ve eksik hazırlanan raporlar, ilerleyen aşamalarda hem ruhsat sürecini hem de yapı güvenliğini ciddi şekilde riske atar.

Zemin etüt raporu hazırlama süreci, masa başı ön inceleme ile başlar ve sahada yapılan çalışmalarla devam eder. Öncelikle parselin jeolojik, hidrojeolojik ve çevresel verileri incelenir; ardından sahada sondaj çalışmaları, numune alımı ve yerinde deneyler gerçekleştirilir. Laboratuvar analizleri tamamlandıktan sonra zemin sınıflaması, taşıma gücü, oturma analizleri ve deprem parametreleri hesaplanır. Son aşamada rapor; jeoloji mühendisi, jeofizik mühendisi ve inşaat mühendisi imzalarıyla tamamlanarak ilgili idareye sunulur. Doğru ve eksiksiz hazırlanmış bir zemin etüt raporu, hem yapısal güvenliğin hem de yasal sürecin temel dayanağıdır.

Zemin Etüdü Yasal Zorunluluk ve Süreçleri
Zemin etüdü, Türkiye’de yapı üretim sürecinin yasal olarak zorunlu aşamalarından biridir ve yapı ruhsatı alınmadan önce mutlaka hazırlanmalıdır. Bu zorunluluk; İmar Kanunu, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yayımlanan zemin ve temel etütlerine ilişkin mevzuata dayanmaktadır. Zemin etüdü bulunmayan veya mevzuata uygun hazırlanmamış projelere ruhsat verilmez. Amaç, yapının oturacağı zeminin deprem davranışını, taşıma gücünü ve mühendislik özelliklerini doğru şekilde belirleyerek can ve mal güvenliğini sağlamaktır.
Zemin etüdü süreci, masa başı çalışmalarla başlar ve saha uygulamalarıyla devam eder. İlk aşamada parselin jeolojik ve çevresel verileri incelenir, ardından sahada sondaj çalışmaları, yerinde deneyler ve numune alımları gerçekleştirilir. Alınan numuneler laboratuvar ortamında test edilerek zemin sınıfı, yeraltı su durumu, taşıma gücü ve oturma potansiyeli belirlenir. Bu veriler doğrultusunda temel tipi, derinliği ve gerekli zemin iyileştirme önerileri teknik olarak raporlanır.
Hazırlanan zemin etüt raporu, yetkili mühendisler tarafından imzalanarak ilgili belediye veya idareye sunulur ve yapı ruhsatı dosyasının ayrılmaz bir parçası hâline gelir. Raporun onaylanmasıyla birlikte statik ve temel projeleri bu veriler esas alınarak hazırlanır. Zemin etüdünün doğru, eksiksiz ve mevzuata uygun yapılması; yalnızca yasal bir gereklilik değil, aynı zamanda yapının uzun ömürlü, güvenli ve sürdürülebilir olmasının temel şartıdır.

Zemin Etüdü Kaç Yıl Geçerlidir? 
Zemin etüdü raporlarının geçerlilik süresi, Türkiye’de yürürlükte olan mevzuata göre genel olarak 5 yıl olarak kabul edilmektedir. Bu süre, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı uygulamaları ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) çerçevesinde idareler tarafından esas alınır. Zemin etüdü, yapı ruhsatı alınmadan önce hazırlanır ve ruhsat süreci bu rapora dayandırılır. Beş yıllık süre, zeminin mühendislik özelliklerinin güncelliğini koruduğu varsayımına dayanır.

Ancak bu 5 yıllık süre mutlak bir garanti değildir. Parselde veya yakın çevresinde yapılan derin kazılar, komşu yapılaşmalar, yeraltı su seviyesindeki değişimler, heyelan veya deprem gibi doğal olaylar zemin koşullarını etkileyebilir. Ayrıca yeni bir deprem yönetmeliğinin yürürlüğe girmesi ya da mevcut raporun güncel yönetmelik kriterlerini karşılamaması durumunda, süresi dolmamış olsa bile idareler zemin etüdünün yenilenmesini veya revize edilmesini talep edebilir.

Özetle, zemin etüdü raporu hukuken 5 yıl geçerli kabul edilse de, uygulamada geçerlilik; zemin koşullarının değişmemesi, mevzuatın güncel olması ve idarenin teknik değerlendirmesi ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle özellikle deprem riski yüksek bölgelerde, uzun süre bekleyen projelerde zemin etüdünün güncelliği mutlaka kontrol edilmeli, gerektiğinde yenilenmelidir.

Zemin Etüt Yönetmeliği Ne Zaman Değişti? 
Zemin etütlerine ilişkin yönetmelikler, Türkiye’de özellikle büyük depremler sonrası aşamalı olarak değişmiş ve geliştirilmiştir. İlk kapsamlı düzenlemeler 1999 Marmara Depremi sonrasında gündeme gelmiş, zemin özelliklerinin yapı güvenliği üzerindeki kritik etkisi mevzuata daha net şekilde yansıtılmıştır. Bu dönemde zemin etüdü, ruhsat sürecinde teknik bir formalite olmaktan çıkarılarak, yapı tasarımının temel girdilerinden biri hâline getirilmiştir.
En önemli kırılma noktalarından biri 2018 yılında yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 2018) olmuştur. Bu yönetmelik ile birlikte zemin sınıflandırmaları, yerel zemin etkileri, spektrum tanımları ve deprem parametreleri yeniden düzenlenmiştir. Aynı süreçte “Zemin ve Temel Etütleri Uygulama Esasları” güncellenmiş; sondaj derinlikleri, deney sayıları, jeolojik–jeoteknik rapor formatları ve mühendislik sorumlulukları daha net ve bağlayıcı hâle getirilmiştir. Böylece zemin etütleri, doğrudan deprem hesabına entegre edilen bilimsel bir veri seti olarak konumlandırılmıştır.
Sonraki yıllarda yönetmelikte köklü bir tarih değişikliği yapılmamış olsa da, uygulama esasları ve teknik kılavuzlar idari yazılar ve güncellemelerle sürekli revize edilmiştir. Özellikle büyükşehir belediyeleri ve deprem riski yüksek bölgelerde, TBDY 2018’e uyumlu olmayan eski zemin etütlerinin kabul edilmemesi yaygın bir uygulama hâline gelmiştir. Bu nedenle zemin etüt yönetmeliğinin tarihsel gelişimi, tek bir tarihten ziyade 1999 sonrası bilinçlenme → 2018 TBDY ile köklü dönüşüm → güncel teknik revizyonlar şeklinde okunmalıdır.

Zemin Etüdü Maliyeti ve Onay Süreci
Zemin etüdü maliyeti, parselin büyüklüğü, yapı türü, zemin koşulları ve yapılacak sondaj–deney sayısına göre değişkenlik gösterir. Konut projeleri için Türkiye genelinde 2025 itibarıyla maliyetler yaklaşık 30.000 TL ile 120.000 TL aralığındadır. Çok katlı yapılar, ticari binalar veya zayıf zemin koşullarına sahip alanlarda bu bedel artar; çünkü daha derin sondajlar, ilave SPT/CPT deneyleri, laboratuvar testleri ve jeofizik çalışmalar gerekebilir. Maliyetin düşük tutulması amacıyla eksik yapılan etütler, ilerleyen aşamalarda ruhsat reddi veya proje revizyonu gibi ciddi zaman ve bütçe kayıplarına yol açabilir.
Zemin etüdü onay süreci, raporun sahada hazırlanmasıyla değil, ilgili idare tarafından teknik olarak incelenmesiyle tamamlanır. Etüt çalışmaları tamamlandıktan sonra rapor; jeoloji mühendisi, jeofizik mühendisi ve inşaat mühendisi tarafından imzalanır ve yapı ruhsatı dosyasına eklenerek belediyeye veya yetkili idareye sunulur. İdare, raporu yürürlükteki Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) ve zemin–temel etüt esaslarına uygunluk açısından inceler. Eksik, hatalı veya güncel mevzuata aykırı bulunan raporlar iade edilerek revizyon istenir.
Uygun bulunan zemin etüdü raporu onaylandıktan sonra, statik ve temel projeleri bu rapora dayanarak hazırlanır ve ruhsat süreci ilerler. Onay süresi; belediyenin iş yoğunluğuna ve raporun niteliğine bağlı olarak ortalama 1–4 hafta arasında değişebilir. Doğru hazırlanmış, mevzuata tam uyumlu bir zemin etüdü; hem onay sürecini hızlandırır hem de yapının güvenliği açısından en kritik teknik dayanağı oluşturur.

Zemin Etüdü Maliyeti Ne Kadardır? 
Zemin etüdü maliyetini en doğru şekilde sondaj adedi + sondaj derinliği + (SPT/numune/lab) adetleri + rapor/koordinasyon + idari onaylar belirler. Pratik bir hesap mantığı şu şekildedir:
Toplam ≈ [Sondaj (TL/m) × (Toplam metre)] + [SPT (TL/adet) × (SPT adedi)] + [Örselenmemiş numune (TL/adet) × (adet)] + [Laboratuvar deneyleri] + [Rapor–mühendislik hizmeti] + [Mobilizasyon/ulaşım] + (varsa) KDV
Aşağıdaki birim bedeller, piyasada “değişebilen” rakamlar olsa da kamu birim fiyatları (referans) üzerinden kaba hesap yapmanı sağlar:

  • Sondaj (0–50 m, alüvyon/gevşek zemin) birim fiyatı: 6.992,10 TL/m (DSİ 2025 birim fiyat kitabında “temel sondaj deliğinin açılması” kaleminde). 
  • SPT (yerinde deney + örselenmiş numune) birim fiyatı: 0–20 m: 931,28 TL/adet, 20–40 m: 1.198,81 TL/adet, 40–60 m: 1.337,56 TL/adet (İLBANK 2025 birim fiyatları). i
  • Örselenmemiş numune (Shelby tüp) birim fiyatı: 0–20 m: 1.286,27 TL/adet (İLBANK 2025 Kasım güncel cetveli). 
  • Örnek 1 — Küçük ölçekli yapı (kabaca)
  • 2 sondaj × 15 m → toplam 30 m
  • SPT’yi örnek olarak her 1,5 m’de 1 adet kabul edersek: 15 m ≈ 10 SPT/sondaj → toplam 20 SPT (tam sayı proje standardına göre değişir)
    Kaba hesap (yalnız sondaj + SPT referansıyla):
  • Sondaj: 30 m × 6.992,10 ≈ 209.763 TL 
  • SPT (0–20 m birimiyle): 20 × 931,28 ≈ 18.626 TL i
  • Ara toplam ≈ 228.000 TL (+ laboratuvar + rapor/mühendislik + mobilizasyon + KDV).

Not: Bu örnek, kamu birim fiyatlarından “hesap mantığını” göstermek içindir; piyasada firmalar paket fiyat, rekabet, lokasyon ve iş yoğunluğuna göre daha farklı teklif verebilir.

Örnek 2 — Daha büyük oturum / daha derin zemin koşulu (kabaca)

  • 3 sondaj × 20 m → 60 m
  • SPT: 20 m ≈ ~13 adet/sondaj varsayımıyla ~39 SPT
    Kaba hesap (referans):
  • Sondaj: 60 × 6.992,10 ≈ 419.526 TL 
  • SPT (0–20 m): 39 × 931,28 ≈ 36.320 TL Ara toplam ≈ 456.000 TL (+ diğer kalemler)

Onay/harç tarafı (küçük ama unutulan kalem)

Bazı süreçlerde oda/kurum bazlı parsel bazındaki zemin etüt raporu onay ücreti gibi ücretler de çıkabilir (ör. 250 TL olarak yayımlanan bir oda ücret listesinde yer alıyor). 

Zemin Etüt Raporu Kaç Günde Çıkar? 
Zemin etüt raporunun hazırlanma süresi, saha koşulları, parsel büyüklüğü, sondaj sayısı ve idari onay süreçlerine bağlı olarak değişmekle birlikte, uygulamada ortalama 15–30 gün içinde tamamlanır. Bu süre; sahada sondaj yapılabilmesi, numunelerin alınması, laboratuvar deneylerinin gerçekleştirilmesi ve mühendislik hesaplarının tamamlanmasını kapsar. Küçük ölçekli konut projelerinde ve uygun zemin koşullarında bu süre daha kısa olabilirken, büyük ve karmaşık projelerde uzayabilir.
Süreyi belirleyen en kritik aşama saha çalışmaları ve laboratuvar testleridir. Sondaj makinelerinin sahaya mobilizasyonu ve çalışmaların tamamlanması genellikle 2–5 gün, laboratuvar deneyleri ise deney türüne bağlı olarak 5–10 gün sürer. Bu aşamaların ardından jeolojik–jeoteknik değerlendirmeler yapılır, zemin parametreleri hesaplanır ve rapor yazımı tamamlanır. Yoğun dönemlerde veya hava koşullarının elverişsiz olduğu zamanlarda saha çalışmaları gecikebilir.
Raporun hazırlanmasının ardından başlayan belediye veya ilgili idare onay süreci de süreye etki eder. Onay incelemeleri çoğu belediyede 1–4 hafta arasında tamamlanır; eksik veya mevzuata aykırı hususlar tespit edilirse revizyon talep edilir ve süre uzar. Özetle, zemin etüt raporu sahadan onaya kadar tüm aşamalarıyla birlikte değerlendirildiğinde, en iyi koşullarda 2–3 hafta, ortalama koşullarda ise 3–6 hafta içinde sonuçlanır.

Raporu Kim Hazırlar ve Onaylar? 
Zemin etüt raporu, mevzuata göre yetkili mühendisler tarafından hazırlanır. Raporun hazırlanmasında başlıca sorumluluk jeoloji mühendisi ve jeofizik mühendisine aittir; zemin sınıflaması, yerel zemin etkileri, yeraltı su durumu ve jeoteknik değerlendirmeler bu disiplinler tarafından yapılır. İnşaat mühendisi ise raporda verilen zemin parametrelerini esas alarak temel sistemi, taşıma gücü ve oturma hesaplarının yapı tasarımına uygunluğunu değerlendirir. Raporun geçerli sayılabilmesi için ilgili mühendislerin meslek odalarına kayıtlı olması ve imzalarının bulunması zorunludur.
Hazırlanan zemin etüt raporu, yapı ruhsatı dosyasının bir parçası olarak belediye veya yetkili idareye sunulur. Onay süreci, idarenin teknik birimleri tarafından yürütülür ve rapor; Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) ile zemin ve temel etütlerine ilişkin yürürlükteki uygulama esaslarına göre incelenir. İdare, raporu içerik, deney yeterliliği ve mevzuata uygunluk açısından değerlendirir; eksiklik veya hata tespit edilirse revizyon talep edebilir.
Özetle, hazırlama sorumluluğu mühendislerde, onay yetkisi ise kamu idaresindedir. Yetkili mühendisler raporun teknik doğruluğundan ve bilimsel içeriğinden sorumluyken, belediye veya ilgili idare raporun yasal mevzuata uygunluğunu denetler. Bu görev paylaşımı, zemin etüdünün hem mühendislik hem de hukuki açıdan güvenilir olmasını sağlar.

Zemin Etüt Raporunu Kim Hazırlar? 
Zemin etüt raporu, Türkiye’de yürürlükte olan mevzuata göre yetkili mühendislik disiplinleri tarafından birlikte hazırlanan çok disiplinli bir teknik belgedir. Raporun ana sorumluluğu jeoloji mühendisi ve jeofizik mühendisine aittir. Jeoloji mühendisi; zeminin litolojisini, stratigrafisini, yeraltı su durumunu ve jeolojik riskleri (heyelan, sıvılaşma vb.) değerlendirir. Jeofizik mühendisi ise yerel zemin davranışı, dalga hızları, zemin sınıfı ve deprem etkilerinin belirlenmesine yönelik jeofizik ölçüm ve analizleri gerçekleştirir.
İnşaat mühendisi, zemin etüt raporunun yapı tasarımına entegrasyonunda kritik rol oynar. Raporda elde edilen zemin parametrelerini esas alarak temel sistemi, taşıma gücü, oturma ve zemin–yapı etkileşimi değerlendirmelerini yapar. Bu nedenle inşaat mühendisi, zemin etüdünün sonuçlarının statik ve temel projelerine doğru şekilde yansıtılmasından sorumludur. Bazı küçük ölçekli projelerde jeofizik çalışmalar sınırlı olabilir; ancak yine de raporun ilgili mühendislik disiplinlerinin imzalarını taşıması gerekir.
Sonuç olarak, zemin etüt raporu tek bir meslek dalı tarafından değil, yetki alanları mevzuatla tanımlanmış jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendislerinin ortak çalışmasıyla hazırlanır. Her disiplin, kendi uzmanlık alanındaki teknik verilerden ve hesaplardan sorumludur. Bu çok disiplinli yapı, raporun hem bilimsel doğruluğunu hem de yasal geçerliliğini güvence altına alır.

Zemin Etüdünü Belediye mi Yapar? 
Zemin etüdünü belediye yapmaz. Türkiye’de zemin etütleri, özel yetkili mühendislik ve jeoteknik firmaları tarafından hazırlanır. Belediyeler veya diğer kamu kurumları sahada sondaj yapmaz, numune almaz ve teknik raporu üretmez. Zemin etüdünün hazırlanması; mevzuata uygun şekilde jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendislerinin sorumluluğundadır ve bu hizmet, yapı sahibi veya yatırımcı tarafından temin edilir.
Kamu kurumlarının rolü, zemin etüt raporunu denetlemek ve onaylamak ile sınırlıdır. Belediye veya ilgili idare, sunulan raporu Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) ve zemin–temel etüt uygulama esaslarına göre inceler. Sondaj sayısı, derinlikler, deney yeterliliği ve rapor formatı mevzuata uygun değilse rapor iade edilir ve revizyon istenir. Yani kamu, uygulayıcı değil; kontrol ve onay makamıdır.
İstisnai durumlarda, büyük altyapı projelerinde veya kamu yatırımlarında (karayolu, baraj, metro vb.) zemin etütleri kamu adına çalışan yüklenici firmalar veya ilgili kamu kurumlarının teknik birimleri tarafından yaptırılabilir. Ancak bu durumda dahi sahadaki çalışmalar yine yetkili mühendislerce yürütülür. Özetle, zemin etüdünü belediye yapmaz; belediye raporu inceler ve uygun bulursa onaylar.

İzinsiz Sondaj Cezası 2025 Ne Kadar? 
İzinsiz sondaj cezası ile ilgili Türkiye’de net tek bir “zemin etüt sondajı için özel cezai tarif” mevzuatta açık şekilde yer almaz; ancak izinsiz sondaj faaliyetleri farklı kanunlar kapsamında yaptırıma tabi olabilir:
1. Yeraltı Suları Kanunu’na göre idari para cezası
Yeraltı suları ile ilgili sondajlar için düzenleme yapan 167 sayılı Yeraltı Suları Hakkında Kanun uyarınca:

  • Belgeler olmadan kuyu/sondaj açanlara 500 TL ile 2.000 TL’ye kadar idari para cezası verilir. Ayrıca kuyu kapatılarak masrafı sondajı yaptırana yüklenir. 

Bu cezalar, özellikle su kuyusu gibi izin gerektiren sondajlarda uygulanır; zemin etüt sondajlarında ise ilgili ruhsat/izinlere aykırılık idari işlemle sonuçlanabilir
.
2. Kültür Varlıklarını Koruma Kanunu çerçevesinde suç sayılan izinsiz sondaj

Eğer sondaj kültür ve tabiat varlıkları alanında, “define, tarihî yapı, sit alanı” gibi yerlere izinsiz yapılmışsa, bu durum doğrudan cezai suç hâline gelir:

  • Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (2863 Sayılı Kanun)’a göre kültür varlığı bulma amacıyla izinsiz kazı veya sondaj yapan kişi 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 

Bu tür cezalar, zemin etüt sondajı gibi normal inşaat sondajından farklıdır; bilakis yasal izin gerektiren belirli bölge ve amaçlarda izinsiz sondaj yapanlar için uygulanır.

Uygulamada ne olur?
1.Normal bir inşaat parselinde zemin etüt sondajı yapılacaksa, ilgili belediye/çevre idaresi ruhsatı ve gerekli izinlerin alınması gerekir. Bu izinler olmadan yapılan sondajlar, idari uyumsuzluk olarak değerlendirilip yapı durdurma, idari para cezası, izinsiz işlem tespit raporu gibi yaptırımlara neden olabilir.
2.Zemin etüt sondajı ile ilgili belediyenin verdiği “sondaj ruhsatı/izin” alınmadan yapılan çalışmalar için idari para cezası ve işlemlere maruz kalınabilir, ancak bu ceza miktarı çoğu zaman ilgili yerel yönetimin mevzuatına ve durumun niteliğine göre değişir (örneğin Belediye Kanunu çerçevesindeki kabahat cezaları). 

  • Su sondaju gibi izin gerektiren sondajlarda izinsiz açma 500 TL–2.000 TL idari para cezası uygulanır. 
  • Kültür varlıkları alanında izinsiz sondaj 2–5 yıl hapis cezası ile cezalandırılır. 
  • Zemin etüt sondajı için izin alınmadan çalışma yapılırsa, bu idari cezalar belediye/idare kararına göre uygulanabilir.

19-12-2025 00:12:15