Makine İhracatında İlk 5’e Giren MOPU’nun CEO’su Yavuz Fettahoğlu’ndan Sektörel Değerlendirme

MOPU, 2020–2024 yılları arasında makine ihracatını en çok artıran ilk 5 firma arasına girerek önemli bir başarıya imza attı. MAİB Makine İhracatçıları Birliği tarafından yayımlanan verilerle tescillenen bu başarı, Türk makine sektörünün son yıllarda yakaladığı dönüşümün somut örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor. Şirketin CEO’su Yavuz Fettahoğlu, elde edilen başarıya paralel olarak makine ve inşaat makineleri sektörüne ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.

Fettahoğlu, küresel pazarlarda artan rekabet ortamına rağmen Türk makine sektörünün son yıllarda teknoloji, kalite ve mühendislik kabiliyeti açısından güçlü bir dönüşüm süreci yaşadığını vurguladı. İhracat artışının yalnızca miktar bazlı değil; katma değerli ürün geliştirme ve pazar çeşitliliği açısından da kritik öneme sahip olduğunu belirten Fettahoğlu, bu yaklaşımın sektörün uzun vadeli rekabet gücünü belirlediğine dikkat çekti.

Türkiye inşaat makine sektörü; küresel ekonomik dalgalanmalar, artan enerji ve finansman maliyetleriyle birlikte ihracat ve teknoloji ekseninde yeniden şekilleniyor. Son yıllarda altyapı yatırımları, enerji projeleri ve büyük ölçekli sanayi yatırımlarının etkisiyle sektörün üretim kabiliyeti ve ihracat kapasitesinde dikkat çekici bir ivme yakalandığı ifade ediliyor.

Sektöre ilişkin güncel değerlendirmelerde bulunan Fettahoğlu, üretim verimliliği, dış pazar çeşitliliği ve teknoloji yatırımlarının, sektörün sürdürülebilir büyümesinde belirleyici rol oynadığını belirtti. Fettahoğlu’na göre Türkiye’de üretilen iş makineleri artık yalnızca iç pazar ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyor; Orta Doğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere birçok pazarda rekabet edebilir nitelikte ihraç ediliyor.

Önümüzdeki dönemde makine sektörünün; dijitalleşme, enerji verimliliği, sürdürülebilir üretim ve yüksek mühendislik gerektiren çözümler ekseninde şekilleneceğini ifade eden Fettahoğlu, ihracatçı firmalar açısından Ar-Ge yatırımlarının artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini vurguladı. Ayrıca küresel tedarik zincirlerinde yaşanan yeniden yapılanma sürecinin, doğru strateji ve uzun vadeli planlamayla Türk makine üreticileri için önemli fırsatlar barındırdığını dile getirdi.

Bununla birlikte sektörün büyüme potansiyeline rağmen, finansmana erişim maliyetlerindeki artış, döviz kuru oynaklığı ve nitelikli teknik personel ihtiyacı, üreticilerin karşı karşıya olduğu temel yapısal sorunlar arasında yer alıyor. Özellikle uzun vadeli projelerde öngörülebilir maliyet yönetimi ve sürdürülebilir finansman modellerinin, sektör oyuncuları açısından kritik önemde olduğu belirtiliyor.

Bu dönüşüm sürecinin somut örneklerinden biri olarak MOPU, yurt dışı pazarlarda elde ettiği satış hacmi ve proje bazlı ihracat başarısı sayesinde ihracat alanında ödüle layık görüldü. Söz konusu ödül, yerli mühendislik çözümleriyle geliştirilen Türk iş makinelerinin küresel pazarlarda kabul gördüğünü ve katma değerli üretimin güçlendiğini ortaya koyuyor.

Özellikle büyük ölçekli altyapı projeleri, enerji yatırımları ve deniz üstü üretim tesislerinde kullanılan ağır ve özel amaçlı makinelerin önemi her geçen gün artarken; bu alanlarda yerli üretimin teşvik edilmesi, dışa bağımlılığın azaltılması ve cari denge açısından stratejik bir avantaj sağlıyor. Dijitalleşme, uzaktan izleme sistemleri, sensör tabanlı bakım çözümleri ve veriye dayalı performans yönetimi ise sektörün verimlilik ve rekabet gücünü artıran temel teknolojik başlıklar arasında öne çıkıyor.

Fettahoğlu'na göre önümüzdeki dönemde ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi, teknoloji yatırımlarının artırılması ve yerli markaların küresel ölçekte konumlandırılması, Türkiye makine ve inşaat makine sektörünün büyüme dinamiklerini belirleyecek ana unsurlar olacak.