Tehlike ve risk aynı şey degildir. Tehlike, zarara yol açma potansiyeli olan durumdur. Risk ise bu zararın meydana gelme olasılıgidir. Bu yüzden deprem tehlike haritalarina bakilarak ev alinmaz yada...Tehlike ve risk aynı şey degildir. Tehlike, zarara yol açma potansiyeli olan durumdur. Risk ise bu zararın meydana gelme olasılıgidir. Bu yüzden deprem tehlike haritalarina bakilarak ev alinmaz yada oturfugunuz binanin konumuna uygun deprem tehlike haritadina bakarak risk tespiti yapılmaz. Oturdugunuz evin koordinatini girdiginizde deprem tehlike haritasinda buyuk bir deger gorebilirsiniz, bu sizin binanizin büyük risk altinda olduğunu göstermez. Tam tersi oturdugunuz evin koordinatını girdiginizde deprem tehlike haritasinda küçük bir değer gorebilirsiniz, buda sizin evinizin riskinin az oldugu anlamına gelmez. Sonuc olarak deprem tehlike haritalarindaki değerler binanizin riskinin büyük yada küçuk oldugunu göstermez, sadece deprem tehlike haritasindaki degerlere bakılarak ev alınmaz, risk yorumu yapilmaz.
Teorik olarak her bina güçlendirilebilir gözüksede pratikte bu mümkün olmaz. Peki neden? Güclendirmede esas olarak iki yöntem vardır: Birincisi eleman bazinda güclendirme, ikincisi sistem bazında gü...Teorik olarak her bina güçlendirilebilir gözüksede pratikte bu mümkün olmaz. Peki neden? Güclendirmede esas olarak iki yöntem vardır: Birincisi eleman bazinda güclendirme, ikincisi sistem bazında güçendirme. Eleman bazında güclendirmede lokal problemler, kolon mantolaması, lifli polimer uygulamaları gibi yöntemlerlerle halledilmeye çalışılır. Sistem bazında güclendirmede ise binanın taşıyici sisteminin tamamini etkileyecek islemler yapilir, mesela yeni perde/perdeler ilavesi gibi. Güclendirmede en önemli nokta yeni elemanlarla zaten mevcut eski elemanlarin beraber calismasinin sağlanması kisaca yük/kuvvet aktarimınin olabilmesidir. Betonarmede bu işlem ankraj donatiları ile gerceklestirilir. Eski elemanlara ankraj donatilari cakilir/yerlestirilir, bu donatilarin bir kismida yeni elemanlarda/mantolanacak kisimda bulunur ve boylece eski ile yeni arasinda kuvvet aktarimi gerceklestirilir. Ancak ankraj elemanlarinin/donatilarinin eski betona sokulmasi sebebi ile yukleme durumunda kuvvet aktarimini gerceklestirecek bu ankraj donatılarinin eski betondan siyrilmamasi, cıkmaması gerekir. Ankraj donatisi ile eski beton arasindaki aderansin iyi olmasi gerekir. Eger mevcut beton C5(50 kg/cm2), C7(70 kg/cm2)gibi duşük dayanima sahip ise ankraj donatilari deprem aninda orada durmaz ve eski betondan siyrilir, çıkar, eski beton parcalanir. Siz hesaplarda ankraj vb gostersenizde bu bir anlam ifade etmez duruma gelir. Ankraj donatilari ile eski beton arasindaki sürtunmenin cok iyi olmasi gerekir ki donati oradan çıkmasin. Bu baglamda C10(100 kg/cm2)' dan daha düşük beton dayanimina sahip mevcut binalarda saglikli ankraj yapilamadığindan güclendirme yapılmaması, binanın yikilip yeniden yapılması uygun ve gereklidir. Güclendirme calismalarina da mutlaka betonun en az C10(100 kg/cm2) olup olmadigina bakilarak ilk aşamada karar verilmelidir. C10'dan düşük beton dayanimina sahip binalardan uzak durulmalidır.
Ulkenin bir yerinde deprem olsa hazirda bekleyen jeofizik mühendisleri, jeoloji mühendisleri tek tek televizyon kanallarına çıkmaya başlıyorlar. Şu kadar fay kırıldı, derinligi şu kadar, bundan sonra...Ulkenin bir yerinde deprem olsa hazirda bekleyen jeofizik mühendisleri, jeoloji mühendisleri tek tek televizyon kanallarına çıkmaya başlıyorlar. Şu kadar fay kırıldı, derinligi şu kadar, bundan sonra bakın şurada deprem olabilir yada olmaz, deprem olacağınıben söylemiştim vb.. sabahlara kadar konusuyorlar. Hatta bazı jeoloji muhendisleri/jeofizik mühendisleri o kadar ileri gidiyor ki depremde yikilan evin fotografina bakarak yumusak kat, zayıf kat gibi teşhisleride koyabiliyor. Yapılarin depreme dayanıkli olmasinda birinci paydaş insaat muhendisleridir. Türkiye bilinen yaklaşık 500 fay vardir. 40-45 tane sehir fay hattinda kuruludur. Bu bilgilere gore ulkede deprem olacak demek icin jeoloji/jeofizik muhendisi olmaya gerek yoktur. Adeta faylarla kaplı ulkede, herhangi bir fay uzerinde deprem olacak demek, e ay, 5 ay, 1 yil sonrada deprem olunca ben depremi bildim demek abesle istigaldir. Turkiyede bundan sonra da degisik yerlerde bir süru depreme şahit olacağiz ama bu bizim ilerideki depremleri bildigimiz anlamina gelmez. Ayrica 2 km fay kirildi, 3 km fay kırildi, 6.5 buyuklugunde okacak, 6.1 buyuklugunde olacak, şuradaki fay kirılacak gibi gereksiz yorumlar tahminler ulkenin depreme dayanikli yapi uretim felsefesini hic etkilemez. Deprem yonetmeligimiz cok iyi, dunya standartlarinda bir yönetmeliktir. Deprem yarin olacak desemde, deprem 1 yil sonra olacak desemde ayni deprem yonetmeligine gore tasarim yapilir. Esas olan depremin nerede ne zaman olacagi, kac km fay kırilacagi, fay derinligi degildir. Esas olan binalarin deprem yonetmeligine uygun yapilmasi ve uygun kontrol edilmesidir, depremle ancak boyle başa çikabiliriz. Bir an once her deprem sonrasi televizyonlarda saatlerce anlamsiz, bilgi veren, bazen milleti panige sevkeden, ben demistim, sen demistin kısir dongusune sebep olan ama depreme dayanikli yapilasmaya/ sehirlesmeye pek yarari olmayan bu jeoloji ve jeofizik muhendislerinin biraz kendini toparlamasi medyaninda polemikten ziyade sorun çözücü programlar yapmasi daha uygun olabilir. Bu konuda en cok yararlanilacak kisiler insaat muhendisleri olmalidır, yazıli ve gorsel basinda yeterince insaat muhendislerine yer verilmemektedir.
İnşaat muhendisi sadece binanin statik/dinamik etkiler altında ayakta kalması için tasarım yapmaz. Ayni zamanda tasarladığı binanın nasıl yıkılacagınada karar verir. Mühendislik görmüs bir bina depre...İnşaat muhendisi sadece binanin statik/dinamik etkiler altında ayakta kalması için tasarım yapmaz. Ayni zamanda tasarladığı binanın nasıl yıkılacagınada karar verir. Mühendislik görmüs bir bina depremde tabiki hasar görür, bu doğaldır çünkü tasarım felsefesi budur. Ancak mühendislik görmüş bir bina görseldeki gibi yıkılmaz. Görseldeki bina ya tasarım aşamasında yada uygulama aşamasında mühendislik görmemiş bir binadır. Bina yikım sekline bakarak rahatlıkla binanın mühendislik görüp gormediğini anlayabilirsiniz.
Deprem kuvveti sisteme dısaridan etkiyen bir kuvvet değildir? Bir cerceveye/sisteme sizin yatay bir ok ile gosterdiginiz kuvvet deprem kuvveti falan değildir, sadece hesapları basitlestiren bir modeld...Deprem kuvveti sisteme dısaridan etkiyen bir kuvvet değildir? Bir cerceveye/sisteme sizin yatay bir ok ile gosterdiginiz kuvvet deprem kuvveti falan değildir, sadece hesapları basitlestiren bir modeldir. Deprem kuvveti sistemin kendi urettiği bir kuvvettir. Bu kuvvetin nerede/nasıl uretildiği bilinirse önlem ona göre alınabilir. F=m x Sae. Burada (m) kütleyi, (Sae) binadaki ivmeyi temsil eder. (F) indiside depem kuvvetidir. O halde bir yerde (F) deprem kuvveti oluşması icin mutlaka (m) kutlesinin olmasi gerekir, kütle yoksa deprem kuvveti yoktur, kütle küçukse deprem kuvveti küçüktür, kutle büyukse deprem kuvveti büyuktür. Peki binada kütle nerede bulunur? Binada kütle zerrecikleri her noktada bulunur, döşemenin her noktasinda, kirişın her noktasında, kolonun her noktasında... O halde her noktada kütlecikler varsa F= m x a geregi her noktada da deprem kuvveti oluşabilir. O halde kutlenin oldugu her yeri iyi tasarlamak gerekir. Birleşim noktalarinda topaklanmiş yogun kutle oldugundan malum burada daha büyük deprem kuvveti oluşur. Sonuc olarak deprem kuvveti kütlenin oldugu her yerdedir, modelde gosterdiginiz gibi deprem kuvveti bir cerceveye soldan yada sagdan etkiyen bir kuvvet degildir, o sadece bir modeldir. Buradan bir cikarim yapacak olursak, kütlesi nispeten az binalar tasarlanırsa deprem kuvveti de nispeten az oluşur. Deprem agır cephe kaplamalarinı sever, deprem mermeri sever. Çunku bunlar buyuk deprem kuvvetlerine sebep olur. Cephe kaplaması yapmayabiliriz yada tugladan cephe kaplamasi yapmayabiliriz, yer kaplamasi mermer degilde ince karo yapilabilir. Eger deprem kuvvetinin kütle ile ilintili oldugunu bilirseniz gr hesabi bile yaparsinız....
HIZLI TARAMA İLE BİNA DEPREM GÜVENLİĞİNİN BELİRLENMESİ Betonarme binalarda hızli tarama adı altında gözlemsel incelemeler yapılıyor, projeye bakılıyor, duzensizliklere bakılı...HIZLI TARAMA İLE BİNA DEPREM GÜVENLİĞİNİN BELİRLENMESİ Betonarme binalarda hızli tarama adı altında gözlemsel incelemeler yapılıyor, projeye bakılıyor, duzensizliklere bakılıyor ve bina deprem güvenlıği hakkında rapor hazırlanıyor, bina depreme dayanıklı yada dayanıksız deniyor. Boyle bir calismayla bina deprem güvenligi belirlenemez. Bazı firmalar da var ki karot üzerine yogunlaşmış, 3-5 yerden karot aliyor, gözle inceliyor ve bina depreme dayanıkli yada dayanıksiz deniyor. Böyle bir calışmayla da binanin deprem dayanimi belirlenmez. Deprem gibi komplex bir davranisin etkisi hızli tarama denilen, bir çok varsayımlara dayanan tekniklerle belirlenemez. Belirlendigi sanılsa da cok yanıltici olur. Bina deprem dayanimi, zemin etudleri dahil gerekli bilgilerin toplanmasi, laboratuvar sonuclarinin elde edilmesi ve sistemin modellenerek performans a alizi yapilmasiyla bulunur. Bu surecte cok uzun degildir. Hizli tarama adi altında vatandas yaniltilmamalıdir. Yönetmelige gore yapılan Risk analizi neticesinde bile binanin guvenli oldugu, can guvenliginin saglandigi anlami çıkmaz.Bu baglamda hızli tarama adı altinda yapilan bina dayanım raporlarina itibar etmek, körü körüne baglanmak dogru degildir. Deprem dayanimi hızlıca belirlenemez, bu kadar basit değildir.
Proje Müdürü, proje hedeflerine ulaşmaktan sorumlu ekibi yönlendirmek için performans gösteren kuruluş tarafından atanan kişidir. Organizasyonel yapıya bağlı olarak, bir proje müdürü fonksiyonel bir y...Proje Müdürü, proje hedeflerine ulaşmaktan sorumlu ekibi yönlendirmek için performans gösteren kuruluş tarafından atanan kişidir. Organizasyonel yapıya bağlı olarak, bir proje müdürü fonksiyonel bir yöneticiye rapor verebilir.
Proje Müdürleri, çalışmaları proje ekibi ve diğer paydaşlar aracılığıyla gerçekleştirir. Etkili proje müdürlerinin, durumları analiz etmelerine ve uygun şekilde etkileşime geçmelerine yardımcı olacak bir etik, kişilerarası ve kavramsal beceri dengesine sahip olmaları gerekir. Bir Proje Müdüründe olması gereken özellikleri şöyle sıralayabiliriz:
• Liderlik,
• Takım oluşturma
• Motivasyon,
• İletişim,
• Etkileme,
• Karar verme,
• Politik ve kültürel farkındalık,
• Müzakere etme,
• Güven inşası,
• Çatışma yönetimi kabiliyeti.
Paylaşılacak Platformu Seçin