26 yıl önce bugün gercekleşen 17 Agustos 1999 depremi, aynı büyüklükte, ayni yerde şimdi gercekleşse yine aynı yıkımi görürüz, yine aynı can kaybını görürüz. Peki neden? O günden bugüne bir çok inşaat fakultesi açildı bu doğru, o günden bugüne bir çok insaat muhendisi mezun oldu buda doğru o günden bugüne dunya standartlarinda bir deprem yonetmeliği yurürlüge girdi buda dogru, o günden bugüne yapı denetim firmaları faaliyet gostermeye başladı buda doğru, o günden bugüne yazılım sektörü çok gelişti buda dogru, kentsel dönüşüm gibi rant getiren merkezi yerler dışında, tamamen vatandaşın maddi gücüne dayalı bir sistem olustuŕulmaya çalışıldi buda dogru. Ama; 17 Agustos 1999 daki zihniyet ile 17 Agustos 2025 yılındaki zihniyet aynı. Nedir bu zihniyet peki: Bu zihniyet her seçim zamanı imar affı çıkacak diye kacak yapilasmayı artiran zihniyet, Bu zihniyet gercektende imar barişı yada imar affıni çıkaran zihniyet Bu zihniyet, ehil olanlari makamlardan uzaklastiran zihniyet, Bu zihniyet siyaseti imar ve şehircilige sokan zihniyet, Bu zihniyet, bilimi, ilimi uygulamadan uzaklastiran zihniyet, Bu zihniyet depremi dogal afet goren fıtrat goren zihniyet, Bu zihniyet, yonetmeligi uygulayan denetimi kusursuz yapan muhendislerin zorluk çıkarıyor, yatirımı önlüyor diye sürgunlere gonderildiği zihniyet... Özet olarak, hangi kanunu, hangi yonetmeliğı çıkartırrsanız çıkartın, hangi değişikliği yaparsanız yapin, zihniyetimizi değiştirmezsek depremler doğal afet olmaya devam eder, mal kaybı vermeye devam ederiz, sayılmayacak kadar can kaybı vermeye devam ederiz...