Deprem mimarlığı onemli bir kavramdır. Binaların depreme dayaniklılığindan insaat mühendisleri kadar mimarlarda sorumludur/sorumlu olmalıdir. Mimarlik sadece bilmem kaç odayi bilmem kac metrekare parsele sığdırmak ve üzerine birde 20 cm motif çıkma yapmayı düsünüp kullanilir alanı genişletmek demek degildir. Ulke deprem ulkesidir, her yer faylarla doludur. Mimarlarda bunun bilincinde olarak mimarlik vazifelerini yapmali, absürt, ilginç, fantastik bina tasarımlarindan mümkün mertebe uzak durmalıdır. Depremler absürt binaları sever, depremler duzensiz binalari sever depremler ağır binalari sever. Turkiyede bir insaat mühendisi ile bir mimarın, kolon diş yapsın/yapmasin, salonda kiris görünsün/gorünmesin tartışmasına girme lüksleri yoktur. Peki Deprem mimarlıği nedir? Deprem mimarlığı egri büğrü parseller dahi olsa tasiyici sistemi düzgün, dikdörtgen bina tasarlamaktır, deprem mimarlığı, 3 metre, 4 metre konsol tasarlamamaktır, deprem mimarlıği zemin kat yuksekligi 5 metre iken, ust kat yuksekligini 3 metre yapmamaktır, deprem mimarlıği bodrumsuz bina tasarlamamaktir, deprem mimarlığı en üst kata düğün salonu, restaurant yerlestirmemektir, deprem mimarlığj, mermer kaplama, ağır cephe kaplaması kullanmamak demektir, deprem mimarlıği perdelerin yanına havalandirma bosluğu, aydınlık koymamak demektir, deprem mimarlığı tüm kat seviyesinin ayni kotta olmasi demektir, deprem mimarlıği mutlaka betonarme perdelerin yerinin belli olduğu tasarim demektir, deprem mimarlıği taslağı insaat muhendisine gonderip benim işim bitti dememektir. Ister mimar olalim, ister muhendis olalim, yani hangi disipline mensup olursak olalım ulkemizde 500 civarinda bilinen fay oldugunu, 1999depremini, Kahramanmaras depremlerini unutmamamız gerekir. Bugüne dek bir cok deorem gordük, bundan sonrada göreceğiz hic şüpheniz olmasın...